Merhaba sevgili arkadaşlar 🤗 Niyamalar serimizin dördüncü adımında, 'Svadhyaya'yı yani 'kendini inceleme'yi ele alacağız.
Svadhyaya, kişinin kendini ve iç dünyasını anlama çabasını ifade eder. Bu ilke, hem düşüncelerimizi hem de eylemlerimizi incelememizi önerir.
Bir zamanlar büyük bir matematikçi olan bir adam hikayesini anlatmak istiyorum. Bu adam, çözemediği karmaşık bir matematik problemiyle karşı karşıya kaldı. Problem, adamın anlayışının ötesindeydi ve bir çözüm bulmak için tüm bilgilerini ve becerilerini kullandı. Ancak bir türlü çözüme ulaşamadı. Bu durum, adamı derin bir öz-refleksiyona ve kendini incelemeye itti. Kendi düşünme biçimlerini, kavrama yöntemlerini ve problem çözme stratejilerini sorguladı. Kendi içine döndü, zayıflıklarını ve güçlü yönlerini anlamaya çalıştı. Sonunda, bu içsel yolculuk sayesinde, problemi çözmek için yeni bir yöntem bulmayı başardı.
Türk hikayelerinde, Nasreddin Hoca'nın birçok öyküsü svadhyaya ilkesini temsil eder. Örneğin, bir hikayede, Nasreddin Hoca, evinde kaybettiği yüzüğünü aramak yerine, sokakta arar çünkü orada daha çok ışık vardır. Bu hikaye, bize dışsal çözümler yerine içsel anlayışın önemini hatırlatır. Nasreddin Hoca, eğer gerçekten yüzüğünü bulmak isteseydi, aramak için en karanlık yerlere bile gitmek zorunda kalacağını anlamış olurdu.
Svadhyaya, kendimizi anlamayı ve geliştirmeyi hedefleyen bir yolculuktur. Matematikçinin ve Nasreddin Hoca'nın hikayeleri, bu ilkenin evrensel uygulanabilirliğini ve derin anlamını bizlere gösterir.
Yarın, Svadhyaya ilkesine uygun yoga ve meditasyon tekniklerini paylaşacağım. Kendinizi daha iyi anlamak ve geliştirmek için burada kalın!
Svadhyaya'nın hayatınızda size neler öğrettiğini bana yazın, birlikte öğrenelim ve büyüyelim.
Comments